Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
Hide
Details
Clear
History :
dependencia de la droga
aufstellung {f} der emissionsbedingungen (börse)
well in
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
History
Sentences
Meanings of
"well in"
in Turkish English Dictionary : 1 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
well in
v.
ile dolmak (gözyaşı/bir duygu)
Meanings of
"well in"
with other terms in English Turkish Dictionary : 65 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
well in advance
adv.
çok önceden
The documents should be sent to Paris
well in advance.
Belgeler
çok önceden
Paris'e gönderilmeli.
More Sentences
2
General
do well in the exam
v.
sınavda başarılı olmak
3
General
do well in the exam
v.
sınavda iyi yapmak
4
General
be well-versed in
v.
bir konuda bilgili olmak
5
General
be well-versed in
v.
bir şeyde uzman olmak
6
General
be well-versed in
v.
bir konudan oldukça anlamak
7
General
well on in life
adj.
yaşı hayli ilerlemiş
8
General
well up in business
adj.
işte tecrübe sahibi
9
General
well versed in business
adj.
işte tecrübe sahibi
10
General
well in advance
adv.
peşinen
11
General
well in advance
adv.
evvelce
12
General
in a well-behaved manner
adv.
efendi efendi
13
General
in a well-behaved manner
adv.
uslu uslu
14
General
in well-lit areas
adv.
iyi aydınlatılmış alanlarda
Phrases
15
Phrases
in well with (someone)
expr.
(biriyle) arası/ilişkisi iyi
16
Phrases
in well with (someone)
expr.
(birinin) gözüne girmiş
17
Phrases
in well with (someone)
expr.
(biriyle) iyi ilişkiler içerisinde
Colloquial
18
Colloquial
be (well) in with somebody
v.
biriyle dostça/arkadaşça ilişkiler içerisinde olmak
19
Colloquial
be (well) in with somebody
v.
biriyle iyi anlaşmak
20
Colloquial
be (well) in with somebody
v.
biriyle ilişkisini/arasını iyi tutmak
21
Colloquial
be (well) in with somebody
v.
biriyle iyi ilişkiler içerisinde olmak
22
Colloquial
keep (well) in with somebody
v.
biriyle dostça/arkadaşça ilişkiler içerisinde olmak
23
Colloquial
keep (well) in with somebody
v.
biriyle iyi anlaşmak
24
Colloquial
keep (well) in with somebody
v.
biriyle ilişkisini/arasını iyi tutmak
25
Colloquial
keep (well) in with somebody
v.
biriyle iyi ilişkiler içerisinde olmak
Idioms
26
Idioms
be well in with
v.
ahbaplık etmek
27
Idioms
be well in with
v.
arkadaşlık kurmak
28
Idioms
be well in hand
v.
çok iyi denetlenmek
29
Idioms
be well in with
v.
insanlarla iyi ilişkiler kurmak
30
Idioms
have someone well in hand
v.
kontrolü altında tutmak
31
Idioms
be well in hand
v.
kontrol edilmek
32
Idioms
be well in hand
v.
kontrol altında olmak
33
Idioms
have someone well in hand
v.
kontrolünde olmak
34
Idioms
be well in
v.
bir konuda bilgili olmak
35
Idioms
be well in
v.
bir şeyde uzman olmak
36
Idioms
be well in
v.
bir konudan oldukça anlamak
37
Idioms
be well in (with somebody)
v.
(biriyle) iyi arkadaş olmak
38
Idioms
be well in (with somebody)
v.
(biriyle) ahbaplık etmek
39
Idioms
be well in (with somebody)
v.
(önemli biriyle) ilişkisi/arası iyi olmak
40
Idioms
be well in (with somebody)
v.
(önemli biriyle) iyi ilişkiler içinde olmak
41
Idioms
be well versed in (something)
v.
(bir konuda) bilgili olmak
42
Idioms
be well versed in (something)
v.
(bir şeyde) uzman olmak
43
Idioms
be well versed in (something)
v.
(bir konudan) oldukça anlamak
44
Idioms
have someone or something (well) in hand
v.
birini/bir şeyi kontrolü altında tutmak
45
Idioms
have someone or something (well) in hand
v.
biri/bir şey kontrolünde olmak
46
Idioms
have (something) well in hand
v.
(bir şeyi) kontrolü altında tutmak
47
Idioms
have (something) well in hand
v.
(bir şey) kontrolünde olmak
48
Idioms
well in hand
adj.
kontrol altında
49
Idioms
well up in years
adj.
yaşlı
50
Idioms
well up in years
adj.
yaşı geçkin
51
Idioms
well up in years
adj.
yaşını başını almış
52
Idioms
(as) cold as a well digger's feet (in january)
adj.
buz gibi
53
Idioms
(as) cold as a well digger's feet (in january)
adj.
aşırı soğuk
54
Idioms
(as) cold as a well digger's feet (in january)
adj.
dondurucu soğuk
55
Idioms
(as) cold as a well digger's feet (in january)
adj.
çok soğuk
Technical
56
Technical
depth in a well
n.
kuyunun derinliği
57
Technical
depth in a well
n.
kuyu derinliği
Slang
58
Slang
(as) cold as a well digger's ass (in january)
adj.
buz gibi
59
Slang
(as) cold as a well digger's ass (in january)
adj.
aşırı soğuk
60
Slang
(as) cold as a well digger's ass (in january)
adj.
dondurucu soğuk
61
Slang
(as) cold as a well digger's ass (in january)
adj.
çok soğuk
Modern Slang
62
Modern Slang
all is well in the cosmos
expr.
her şey yolunda
63
Modern Slang
all is well in the cosmos
expr.
her şey iyi
64
Modern Slang
all is well in the cosmos
expr.
sorun yok
65
Modern Slang
all is well in the cosmos
expr.
sıkıntı yok
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of well in
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy